Bildiğiniz üzere, çalkantılı bir bakıcı değişim sürecinden geçtik. Bonibonlar çok sevdikleri 1,5 yıllık bakıcı ablalarından ayrıldıktan sonra yerine gelen kimseye ısınamadılar. Şu geçirdiğimiz 1 ay boyunca sayısız ajans görüşmesi yaptım. Neler aradığımı, neye ihtiyacım olduğunu, neyi asla istemediğimi, vaziyetimizi anlatan cümleleri son hızla anlatabilecek kıvama geldim. Bir ikiz annesi olarak, yeni mezun bir insan kaynakları asistanından hallice olabilirim mesela.
Sonuç olarak hem şans, hem haftalardır süren arayışlarım sonucu sanki şu an aradığım bakıcı ablayı bulmuşum gibi hissediyorum. Gerçi ilk haftadan pek bir şey anlaşılmıyor ve her an her şey olabiliyor biliyorum ama yine de şu an için elimde gözünden yaraladığım bir turna kuşu var gibi gözüküyor. Aman maşallah diyeyim.
Bu aşamaya gelip rahat bir oh çekince dedim ki, şu bakıcı mevzuuna bir kaç önemli taktik paylaşarak son vereyim. (İnşallah.) Buyrun:
Bakıcı Adaylarıyla Görüşürken Dikkat Etmeniz Gerekenler:
İşte en önemli nokta; size uygun olduğu söylenen bir bakıcı adayıyla bir araya geldiniz. O kendini anlatacak, siz derdinizi anlatacaksınız. Peki hangi can alıcı soruları sormalı, nelere dikkat etmelisiniz. Herkesin aradığı, beklentileri başka tabii ama benim işime yarayan taktikleri paylaşayım:
- Sözü önce karşı tarafa verin. Kendini kısaca anlatmasını isteyin.
- Güleryüzlü ve iletişime açık olmasına dikkat edin.
-
Yeni ablamız Gülmira
ile hamurumuz tuttu - Ayrıntılara önem verin. Ufak ipuçlarını okuyun. Biraz hastalıklı bir durum gibi gözükebilir ama çaktırmadan ellerinin temizliğine, üst başının temizliğine, kıyafetine, oturmasına kalkmasına bakmanızda fayda var bence.
- Deneyimli olmasına dikkat edin. (Sizin için önemli bir kıstas değilse başka tabii)
- Neden çocuk bakmak istediğini öğrenin.
- Naçizane fikrim, gerçekten çocuk bakmak isteyen biri olmasına dikkat edin. "Temizlik de olur, hasta bakıcılığı da olur, ne iş olsa yaparım"cılardansa, gerçekten sevdiği ve istediği için çocuk bakıcısı olmak isteyen birinin performansı ve motivasyonu aynı olmuyor.
- Aynı ev içerisinde yaşayacağınızı düşünerek, evin diğer işlerine de yardım edip edemeyeceğini sorun. Bazıları görev tanımı olan çocuk bakıcılığı dışına çıkmıyor ve bir havlu ütülemeye bile yanaşmıyor örneğin. Sizi bilmem ama ben çocuklar okulda ya da uyuyorken odasına kapanıp, başka bir şey rica ettiğinizde surat asan biriyle pek yapamıyorum.
- Evinizde çok sık karşılaştığınız bir durumu anlatın ve "bu durumda siz ne yapardınız" sorusunu patlatın! Örneğin, "çocuklar oyuncak kavgasına tutuştu, kavga kıyamet havada uçuşuyor, ne yaparsınız" gibi...
- Daha önce çalıştığı işte gününün nasıl geçtiğini, neler yaptığını sorun.
- Siz bir günlük rutininizi anlatın. Neler yapıyorsunuz, nerelerde tıkanıyorsunuz, zorluk yaşıyorsunuz... Kolay yanları kadar zor yanlarını da mutlaka aktarın. Çizdiğiniz tablonunun onun gözünden nasıl gözüktüğünü sorun. Bazıları zaten bu durumda "kem küm" etmeye başlayarak rengini ele veriyor.
- Sizin için önemli konuları unutmayın. Örneğin, izin meselesi, seyahat edip edemediği, gece uykusu ve elbette maaş gibi önceliklerinizi açıklığa kavuşturun.
Gülmira Ablamız |
İşte böylee... Tüm sorularınızı sordunuz, içinize sinen biriyle maaş ve diğer ayrıntılarda anlaştınız, işe başlayacağı güne karar verdiniz. Herşey tamam bakıcı bulma faslı sona erdi olmuyor tabii, eminim siz de biliyorsunuzdur. Görüştüğünüz insan, evde çocuklarlayken bambaşka olabiliyor.
10-15 günü bir deneme süreci olarak düşünün. Bu süre zarfında herkesin önem verdiği konular, dikkat ettiği hususlar ayrı olacaktır muhakkak. Ben ise bakıcı işe başladıktan sonra şu konulara dikkat ediyorum:
- Her anlamda eli çabuk, hızlı biri mi? Her ailenin kendine özgü bir ruhu, bir karakteri var malum. Örneğin bizim ev coşkusu, koşuşturması, enerjisi çok yüksek bir ev... Öyle mıy mıy mıy konuşan, ayaklarını yere sürüyerek yürüyen, ağır haraket eden birine dayanamıyoruz. Evin temposuna ayak uydurabilecek, pratik, coşkulu, hareketli biri olmalı.
- Coşkulu ve enerjik mi? Bonibonlar da kendileri gibi oyuncu, coşkulu ablaları seviyorlar... Kendileriyle aynı dili konuşamayan ablalar ne kadar iyi olursa olsun bonibonların beklediği o enerjiyi coşkuyu veremezse sonu ayrılık oluyor.
- Çocuklara yaklaşımı nasıl? İletişimi kuvvetli mi? Bence bakıcı anne karakteriyle çok zıtlaşmayan, çok farklılaşmayan biri olmalı. Siz şefkatli, yumuşak biriyseniz sert, kuralcı biri evde tutarsızlık yaratacak, çocukların aklını karıştıracaktır. Dolayısıyla, tarzı size yakın ya da bunu öğrenmeye yatkın biri ile devam etmelisiniz. Çocukları oyalayabiliyor mu? Oyun üretebiliyor mu? Dikkati açık mı? Bir dediğinizi bir kaç kere hatırlatmak zorunda bırakıyor mı? gibi gibi
- Eli gözü sürekli telefonda mı? Amannnnnn dikkat!
- Sürekli para sıkıntısından bahsedip avans istiyor mu? Ben artık bunlara da tahammül edemiyorum. Daha çalışmaya başlayalı 3 gün olmuşken avans isteyenlere de dikkat edin derim.
Bu liste uzadıkça uzar. Sonuç olarak kimse çocuğunuza sizin baktığınız gibi bakamaz orası tartışmasız bir gerçek. Fakat bazılarımızın hayatında bakıcı da bir gereklilik, hatta bir zorunluluk... En doğru bakıcı ile çalışmak biraz da şans işi. Ama yine de seçiminizi yaparken bu takım taktikleri kullanmak faydalı olabiliyor.Elbette herkesin kendine özgü dikkat ettiği kuralları, öncelikleri vardır. Peki siz genel değerlendirmenizi yaparken nelere dikkat ediyor, hangi kriterleri önemsiyorsunuz? Belki benim de gözden kaçırdığım ama kulağıma küpe yapmam gereken taktikler vardır...
İpek